Ana içeriğe atla

Basın özgürlüğü

     Mevzu 'Türkiye'de basın özgürlüğü' olunca kara bulutları dağıtmak hayli güç oluyor. Zira son yıllarda Türkiye'de gazetecilik mesleğini icra etmek, hiç bu kadar zor olmamıştı. İktidarın karşısında yer alan muhalif gazeteciler ve medya kuruluşları çeşitli yollarla baskı altına alınmak isteniyor. Kimisi işten çıkartılıyor, kimisi vergi cezası ile karşı karşıya kalıyor, kimisi de toplumun önüne atılarak, hedef haline getiriliyor. Nereden bakarsanız bakın, 'muhalif' olarak konumlayabileceğimiz medya kuruluşları sistematik bir şekilde linç ediliyor.

Liberal çoğulcu paradigmanın ön gördüğü ve Batı demokrasilerinin de benimsediği şekilde basın; Yasama, Yürütme ve Yargı'dan sonra dördüncü güç konumundadır. Basının dördüncü güç olmasının sebebi, kamuoyu adına siyasi erki denetleyen bir mekanizma olmasıdır. Ancak Türkiye'de bu mekanizmayı işler kılmak oldukça zor. Eğer ki mevcut siyasi düzeni eleştiriyorsan çeşitli kanallar aracılığıyla iç düşman haline getiriliyorsun. Oysa düşündükçe, sorguladıkça ve okudukça var olabilir insan. Diğer bir taraftan eleştirilmek iktidar adına hataları görmek anlamına gelir. Sağlıklı bir kafa, düşünme pratiğini gerçekleştirebilen bir beyin, eleştiriden olumlu sonuçlar çıkartarak, daha sağlam adımlar atabilir. Unutmamak gerekir ki, bir devlet için en kötü şey; kafasında hiç bir soru işareti olmayan, her yaptığı işi meşru gören; kendini her durumda ve koşulda haklı sayan iktidar sahipleridir. Çoğulcu demokrasilerin olmazsa olmazı olan özgür düşünce ve eleştiri hakkını yok saymak, halka karşı işlenmiş en büyük suçtur. 

    Gazetecinin görevi

    Gazeteciler halka en doğru bilgiyi taşıyan profesyonellerdir. Gazeteci, bağımsız, tarafsız ve sorgulayıcı olmalıdır. Biat etmemelidir. Mesleğini zenginleşme aracı olarak kullanmamalıdır. Bununla birlikle gazeteciler devletin atadığı memurlar değildir. Sır saklama gibi bir misyonu yoktur. Gazeteci, siste kalmış köşelere ışık tutandır. Gazeteci, karanlığı aydınlığa çıkaran kişidir. Gazeteciye baskı yapmak, kalemini kırmak; halkın haber alma özgürlüğüne darbe vurmaktır. Unutmamalıdır ki; medyaya ve gazetecilere baskı dikta rejimlerinde görülen bir reflekstir. 

   Ahmet Hakan'a yapılan saldırı

   Bu saldırı bir sonuç mudur, yoksa neden mi? Bunu iyi görmek ve irdelemek gerekir. Türkiye, basın özgürlüğü konusunda çok kötü bir sınav veriyor. Ahmet Hakan'a yapılan saldırı, bizzat basınına yapılmış bir saldırıdır. Bu saldırı, haftalardır devam eden sözlü tacizlerin ve tehditlerin bir sonucudur. Bunu görmek ve önlemini almak elbette ki devletin sorumluluğundadır. Eğer ki bir gazeteci, toplum önünde hedef gösteriliyorsa, ötekileştiriliyorsa ve adeta bir 'iç düşman' haline getiriliyorsa; bu vahim sonuç kaçınılmaz bir hal alır. Toplumu kin ve nefretin pençesine almak, 'kendinden olmayanı yok sayma' politikasını benimsemek ve medyaya yapılan saldırılara karşı dik bir duruş sergilememek bu gibi vahim olayların başlıca sebepleridir. Basına yapılan saldırıların karşısında durmak vatandaşlık görevidir.Ya hep birlikte söndüreceğiz bu yangını, ya da hep birlikte yanacağız. Karar bizim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arda Güler'i Fenerbahçe Altyapısına Getiren Sihirli El: Serhat Pekmezci

Sene 2017.. Ben ve sevgili dostum B. Buğra Soysal, bir okul projesi kapsamında o dönem Altınordu Futbol Kulübü'nün Şef Scout'u Serhat Pekmezci ile Altınordu'nun altyapı ekosistemine dair bir röportaj yapmıştık. Arda Güler'i 14 yaşında Gençlerbirliği altyapısından Fenerbahçe'ye getiren Pekmezci, şimdilerde kesinlikle konuşulması ve takdir edilmesi gereken bir isim.  Bugün, Türk topraklarından yetişen bir futbolcu lig tarihinin en yüksek bonservis bedeliyle dünyanın en büyük futbol kulübüne transfer oluyorsa, bunda Pekmezci'nin büyük bir katkısı var. Serhat hocayla yaptığımız röportajı hem dijital hem de fiziksel olarak saklıyordum. Sanırım bir okul projesi olmaktan çıkarıp yayımlananın zamanı geldi. Google Drive'da ufak bir aramanın sonucu olarak sohbetimizi buldum. İşte Buğra ile yaptığımız Serhat Pekmezci röportajı. Altınordu altyapılarında uygulanan sistemin hayata geçme sürecinden bahseder misiniz? Kulüp başkanımız Mehmet Seyit Özkan, öncesinde hem futbol

Yeni medyada gazeteci kimliği

Yeni medya, diğer bir deyişle ‘Alternatif medya’, 2000’li yılların başında gelişen web 2.0 teknolojisiyle beraber ana akım medyanın aksine topluma, içerik ve söylem olarak çok daha farklı imkanlar sunan bir platforma evrildi. Yeni medya, klasik medyanın tek taraflı iletişim sunan modelinin aksine üreticilerin ve tüketicilerin aynı ekosistemin bir parçası olmasını sağladı. Ancak bu yeni düzenin beraberinde getirdiği birçok sorun da kamuoyunu oldukça meşgul ediyor. Günümüzde iletişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler yeni medya, internet ve sosyal medya gibi pek çok yeni kavramın medya literatürüne girmesini sağladı. Bu yeni oluşumlar sosyolojik, kültürel ve ekonomik alanda da birçok değişim ve dönüşümleri beraberinde getirdi. Yeni medya, teknolojiyi tanımlayan donanım ve yazılımın yanı sıra bireysel ve toplumsal bir boyut da içermekte. Bireysel açıdan ele alındığında yeni medya insanların iş yapma, çalışma, eğlenme ve düşünme yöntemlerini, yaşam biçimlerini, haber üretim ve tüketi

Yeni kaosa hoş geldiniz: Suriyelilere vatandaşlık

Memlekette sorunsuz bir güne uyanmak tozpembe rüyalarda mümkün olabiliyor. İskandinavya halkı bütün yıl boyunca durağanlıktan sıkılmıyor mu diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi. Ama memleket Türkiye. Yani kavga etmemiz gereken yeni bir konu daha. Yeni kaosa hoş geldiniz: Suriyelilere vatandaşlık. Konuyu birçok perspektiften değerlendirmekte fayda var. Zira Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin dillendirilmesi bile birçok ilde ve sosyal medyada büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu sebeple olaya sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan yaklaşmak en iyi çözümleme yolu olacaktır. Sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyelinin vatandaşlık alması demografik yapıda ciddi ve kalıcı bir değişiklik yaratacaktır Seçmen yapısında son derece önemli ve belirleyici, siyasi dengeleri ciddi olarak etkileyebilecek, Türkiye'nin sosyal dokusunun ötesinde bir duruma işaret edebilecek, popülist girişimlere açık bir kütlenin ortaya çıkması muhtemel. Sayısı milyonlara dayanan Suriyelinin iş sahibi olacaklarını, evlenece