Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni kaosa hoş geldiniz: Suriyelilere vatandaşlık

Memlekette sorunsuz bir güne uyanmak tozpembe rüyalarda mümkün olabiliyor. İskandinavya halkı bütün yıl boyunca durağanlıktan sıkılmıyor mu diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi. Ama memleket Türkiye. Yani kavga etmemiz gereken yeni bir konu daha. Yeni kaosa hoş geldiniz: Suriyelilere vatandaşlık. Konuyu birçok perspektiften değerlendirmekte fayda var. Zira Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin dillendirilmesi bile birçok ilde ve sosyal medyada büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu sebeple olaya sosyal, siyasal ve ekonomik açıdan yaklaşmak en iyi çözümleme yolu olacaktır. Sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyelinin vatandaşlık alması demografik yapıda ciddi ve kalıcı bir değişiklik yaratacaktır Seçmen yapısında son derece önemli ve belirleyici, siyasi dengeleri ciddi olarak etkileyebilecek, Türkiye'nin sosyal dokusunun ötesinde bir duruma işaret edebilecek, popülist girişimlere açık bir kütlenin ortaya çıkması muhtemel. Sayısı milyonlara dayanan Suriyelinin iş sahibi olacaklarını, evlenece

Eleştirisel düşünce

Eleştirisel düşünce bir toplumun atardamarıdır. Eleştiri olmadan bir ülkenin ve içinde barındırdığı kurumların gelişmesi olanaksızdır.  Siyaset dışında inovasyon, eğitim ve daha birçok alan için de aynı şey geçerli. Ancak siyasi erki elinde bulunduran kişiler kendilerini özeleştiriye ve gerçeklere kapattıkları an sorunlar katlanıyor. Zira artık halının altında yer kalmadı. Yetkililerin Atatürk Havalimanı saldırısı sonrası yapılan "Güvenlik zafiyeti yok" "Abartmayın" vb. açıklamaları sanırım aynı gündelik hayatı paylaşmadığımızı gösteriyor. Siyasi erk k endine salt olarak kendi düşüncelerinden, ideolojisinden ve doğrularından oluşan matrix vari bir dünya kurmuş durumda.   Son bir yılda patlayan bombalar sonucu ölen yüzlerce insan olmasına rağmen kamuoyu önünde sorumluluğu üstlenen bir yetkiliye henüz rastlamadık.   Vicdanları tırmalayan da bu olsa gerek. Bir devletin en temel misyonu insanların can ve mal güvenliğini mümkün mertebe korumak olmalı. Tam tersi bir duru