Eleştirisel düşünce bir toplumun atardamarıdır. Eleştiri olmadan bir ülkenin ve içinde barındırdığı kurumların gelişmesi olanaksızdır. Siyaset
dışında inovasyon, eğitim ve daha birçok alan için de aynı şey geçerli. Ancak siyasi
erki elinde bulunduran kişiler kendilerini özeleştiriye ve gerçeklere kapattıkları an sorunlar katlanıyor. Zira artık halının altında yer kalmadı. Yetkililerin Atatürk Havalimanı saldırısı sonrası yapılan "Güvenlik
zafiyeti yok" "Abartmayın" vb. açıklamaları sanırım aynı
gündelik hayatı paylaşmadığımızı gösteriyor. Siyasi erk kendine salt olarak kendi düşüncelerinden, ideolojisinden
ve doğrularından oluşan matrix vari bir dünya kurmuş durumda. Son bir yılda patlayan bombalar sonucu ölen yüzlerce
insan olmasına rağmen kamuoyu önünde sorumluluğu üstlenen bir yetkiliye henüz rastlamadık. Vicdanları tırmalayan da bu olsa gerek. Bir devletin en temel misyonu insanların can
ve mal güvenliğini mümkün mertebe korumak olmalı. Tam tersi bir durum
yaşanıyorsa şayet burada bir sıkıntı var demektir. Hırsızın hiç mi suçu yok? –Elbette var. Bu köktendinci
katillere karşı toplumun her kesimi eşit derecede mücadele etmeli. Tabii ki
siyasi erk başta olmak üzere. Fakat halkın da hesap soracağı ve sorumlu göreceği yegâne
kişi ve kurum da siyasi gücü elinde bulunduranlardır.
IŞİD’in Türkiye’de köklü bir yapılanmaya girdiği ve Gaziantep’i bu amaçla
üs olarak kullandığı gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor. Yüzleşmek yanlış kelime
olabilir belki de. Çünkü özellikle son 2 yıldır Emniyet ve istihbarat güçleri IŞİD’in Türkiye yapılanması hakkında çok kapsamlı raporlar hazırlıyorlar. Hatta ve
hatta son bir yılda gerçekleştirilen canlı bomba eylemlerinin hazırlık aşaması
bile istihbarat raporlarına yansımış durumda. Teoride her şey çok iyi fakat
pratikte zafiyetin olduğu çok açık. Gerçeği kırıp bükmenin bir yararı yok. Tüm bu olgular ışığında
iktidar kendine IŞİD’le mücadelede yeni bir yol haritası çizmeli ve yukarıda da
söz ettiğim gibi; toplumun her kesimi(halk, siyasiler, toplum önderleri ve medya) bu katillere karşı eşit güçte mücadele
etmeli. Terörün beslendiği yegâne kaynak ayrışma, belirsizlik ve kaostur.
Terör sadece insanı hedef almaz. Terör, doğayı, barışı, sevgiyi, aşkı hedef
alır. Başarmak istiyorsak birlikte tepki koymalı ve direnmeliyiz. Karar bizim.
Yorumlar
Yorum Gönder